Berlin, uzun zamandır görmek istediğim şehirlerden biriydi. Tarihi dokusu, modern atmosferi ve her köşesinde farklı bir hikâye saklayan sokaklarıyla gerçekten büyüleyici bir yer. Berlin gezi rehberini sizler için hazırlarken muhteşem tarihi, unutulmaz lezzetleri ve yaşadığım huzuru sizlerle paylaşacağım.
Sabaha 44 Brekkie’de Başlamak
Güne güzel bir kahvaltıyla başlamak şart! Berlin’de kahvaltı için tercih ettiğim yer 44 Brekkie oldu. Burası, özellikle avokadolu tostları ve tatlılarıyla ünlü. Ben ise klasik bir kahvaltı tercih ederek taze ekmek, yumurtalı avakado ve enfes kahve eşliğinde üç gün boyunca kahvaltımı 44 Brekkie’de yaptım. Mekan sahibi türktü ve samimi bir mekân olan 44 Brekkie, hem lezzet hem de atmosfer açısından Berlin seyahatimde unutulmaz duraklardan biri oldu. Fiyatlar ortalama 12-15 euro arasındaydı. Limonlu cheseecake’de favorilerimden biriydi. Mutlaka deneyin
Berlin Katedrali (Berliner Dom): Şehrin En Görkemli Yapısı
Şehirdeki en etkileyici mimari yapılardan biri olan bu katedral, ihtişamıyla göz kamaştırıyor. İçeriye girdiğimde devasa kubbesi ve etkileyici vitrayları beni büyüledi. Katedrale giriş biletleri 10 dolardı. Eğer buraya gelirseniz, katedralin tepesine çıkarak Berlin manzarasını izlemenizi kesinlikle öneririm. Ben çıkmayı unuttum siz kesinlik unutmayın. Katedralin önündeki geniş parkta ise insanlar çimlere oturup güneşin tadını çıkarıyordu. Katedrali gezdikten sonra, hemen etrafındaki nehir kenarında dinlenerek kahvemi yudumladım. Berlin’in tarihi atmosferini hissederken kahvemin tadını çıkarmak benim için unutulmaz anlardan biriydi. Tüm günümü burada geçirebilirim!
Berlin’in Kalbi: Brandenburg Kapısı
Berliner Dom’un ardından şehrin en ikonik yapılarından biri olan Brandenburg Kapısı’na doğru yola koyuldum. Burası, Berlin’in birleşmesini simgeleyen en önemli yapılar arasında yer alıyor. Kapının önünde yürürken, geçmişin izlerini hissetmemek imkânsız. Soğuk Savaş döneminde burası, Doğu ve Batı Berlin’i ayıran sınır noktalarından biriydi. Bugün ise turistlerin ve yerel halkın buluştuğu, fotoğraf çektirdiği, tarihi yaşadığı bir yer hâline gelmiş.
Sanat ve Tarih Dolu Bir Gün: Alte Nationalgalerie ve Holokost Anıtı
✔Berlin’in sanat dolu yüzünü görmek için rotamı Alte Nationalgalerie meydanına çevirdim. Burada sanata ve tarihe dair pek çok etkileyici eserle karşılaştım. Tarihi ve kültürel gezilere ilgi duyanlar için kesinlikle görülmesi gereken bir yer.
✔Daha sonra, Berlin’in en önemli anıtlarından biri olan Holokost Anıtı’nı ziyaret ettim. Burası, İkinci Dünya Savaşı sırasında hayatını kaybeden Yahudiler anısına yapılmış son derece anlamlı ve etkileyici bir anıt. Anıtın içindeki sessizlik, geçmişin izlerini hissetmeme neden oldu.
✔Berlin Katedrali (Berliner Dom), Brandenburg Kapısı, Alte Nationalgalerie ve Holokost Anıtı aynı cadde üzerinde bulunan yapılar. Bu yüzden bir gününüzü bu şekilde planlayabilirsiniz.
Berlin Duvarı: İkiye Bölünmüş Bir Şehrin Hikâyesi
Berlin’in tarihini anlamak için mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri Berlin Duvarı. Soğuk Savaş yıllarında şehri Doğu ve Batı olarak ikiye ayıran bu duvar, 1989’da yıkıldığında özgürlüğün ve birleşmenin sembolü hâline geldi.
Bugün, duvarın bazı bölümleri hâlâ ayakta ve tarihî miras olarak korunuyor. En etkileyici yerlerden biri ise East Side Gallery. 1.3 km uzunluğundaki bu açık hava galerisi, dünyanın dört bir yanından sanatçıların duvar üzerine yaptığı resimlerle dolu. Buradaki en ünlü eserlerden biri, Sovyet lideri Brejnev ile Doğu Almanya lideri Honecker’in öpüştüğü “Kardeşlik Öpücüğü” Duvarı görmek, Berlin’in geçmişini ve özgürlük için verdiği mücadeleyi daha iyi anlamamı sağladı. Sadece bir yapı değil, aynı zamanda yaşanmışlıklarla dolu bir tarihî anıt.
Alışverişin Adresi: Alexanderplatz Meydanı
Berlin’in en ünlü meydanlarından biri olan Alexanderplatz, alışveriş tutkunları için adeta bir cennet. Burada büyük alışveriş merkezleri, ünlü markalar ve butik mağazalar bulunuyor. Ben de Berlin’den hatıra kalacak birkaç şey almak için mağazaları dolaştım. Özellikle Alexa Alışveriş Merkezi, modadan teknolojiye kadar pek çok farklı seçenek sunuyor.
Alexanderplatz’da dolaşırken TV Kulesi (Berliner Fernsehturm)’nü de görmek mümkün. Berlin’in en yüksek yapısı olan bu kule, şehri yukarıdan izlemek için harika bir nokta. Ancak ben zamanımı daha çok alışveriş yaparak ve meydanın enerjisini hissederek geçirmeyi tercih ettim.
Tavsiye: Berlin duvarı ve Alexanderplatz Meydanı’nda alış verişi aynı güne program yapabilirisiniz.
Şehirdeki keşfim sırasında en huzurlu anlarımdan biri de Kuğulu Göl’de geçirdiğim vakitti. Burada kuğuları beslemek, doğayla iç içe bir mola vermek için harika bir deneyimdi. Şehrin hareketliliğinden uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak isteyenler için kesinlikle tavsiye ederim.
Berlin’de Unutulmaz Bir Tatil
✔Berlin, tarihi dokusu, sanatı, mutfağı ve modern yaşam tarzıyla gerçekten özel bir şehir. Bir yanda II. Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş’ın izleri dururken, diğer yanda gelişen sanat sahnesi, canlı meydanları ve modern kafeleriyle bambaşka bir deneyim yaşayacaksınız
✔Geçirdiğim zaman boyunca hem tarihe tanıklık ettim hem de şehrin enerjisini hissettim. Eğer Berlin’e yolunuz düşerse, Brandenburg Kapısı, Alexanderplatz, Berlin Duvarı ve Berliner Dom gibi durakları mutlaka ziyaret edin. Sabah kahvaltısı için 44 Brekkie, öğle yemeği veya akşam yemeğinde ise Mustafa Gemüse döneri ve diğer lezzetleri mutlaka denemeniz gerekiyor.
✔Berlin'de ulaşım için toplu taşıma en kullanışlı yollardan biridir. Ben günlük (24 Saatlik) bilet aldım12.50 Euro’du Ulaşım biraz pahalı.
✔Doğayla Baş Başa Kuğulu Göl şehirdeki keşfim sırasında tamamen tesadüfen bulduğum en huzurlu anlarımdan biri de Kuğulu Göl’de geçirdiğim vakitti. Burada kuğuları beslemek, doğayla iç içe bir mola vermek için harika bir deneyimdi. Şehrin hareketliliğinden uzaklaşıp doğayla baş başa kalmak isteyenler için kesinlikle tavsiye ederim. Berlin, keşfedilmeyi bekleyen bir şehir ve her köşesinde yeni bir hikâye var!
Berlin gezinizin unutulmaz anılarla dolu geçmesini dilerim. Şehri keşfetmeniz ve bu tarihi mekânları en iyi şekilde deneyimlemenizi umuyorum
Comments